fire

Pontus Rumcası

fire (belirtme hâli fireyi, çoğulu fireler)

1. (ticaret) ağırlık yitimi
2. bir iş yapılırken çıkan artık parça

fire (karşılaştırma daha fire, üstünlük en fire)

1. eksik, noksan

• Türk Dil Kurumuna göre "fire" maddesi

fire

1. dört

(BK, Avustralya) IPA: /ˈfaɪ̯ə(ɹ)/

(ABD) IPA: /ˈfaɪ̯ɚ/

(Ana Hint-Avrupa dili): *péh₂ur → (Proto-Cermence): *fōr → (Eski İngilizce): fȳr → (Orta İngilizce): fier. Almanca feuer, Felemenkçe vuur

fire (çoğulu fires)

1. (yangın) ateş
2. (askeriye) ateş
3. (kazalar, yangın) yangın
4. (Britanya) elektrik veya gaz ocağı
5. (edebiyat) parıltı, ışık

   Their soft smiles light the air like a star's fire.

6. (askeriye) silah ile ateş etme
7. şiddetli eleştiri veya düşmanlık

   He directed his fire against policies promoting American capital flight.

fire

1. bir silah ile ateş etmek
2. (silahlar için) ateşlenmek, ateş almak
3. birine art arda ve çoğunlukla pek hoşa gitmeyen şeyler söylemek veya sormak

   They fired questions at me for what seemed like ages.

4. (teklifsiz konuşma) birini işten atmak

   You're fired!

5. bir motora veya ısı kaynağına yakıt koymak, atmak
6. ateşlemek, çalışmaya başlamak. (motorlar için)
7. (') ateşe vermek
8. (hayal gücünü vb.) canlandırmak
9. (') celallenmek, hiddetlenmek
10. (kil, tuğla vs.) ateşte pişirmek veya kurutmak

fire

1. (yangın) ateş

fire

1. enli, geniş

fire

1. dört